"Soğuktan eliniz ayağınız uyuşmuş halde eve geldiniz ve hemen sobanın yanına sokuldunuz.
Isınmak için sobanın yanına sokulduğunuz andan itibaren, her geçen dakika sobadan biraz daha uzaklaşır ve en sonunda odanın, sobaya en uzak köşesine oturursunuz.
İlk dakikalarda sizi rahatlatan, huzur veren ateş; yavaş yavaş canınızı sıkmaya başlamıştır.
Önce üstünüzdeki kazağı çıkarır, daha sonra evdekilerin bütün itirazına rağmen, pencereyi hafifçe aralamaya kalkarsınız.
Aşk da böyledir işte!"diyor İbrahim TENEKECİ.
Ya siz aşk için ne diyorsunuz?
4 yorum:
Aşk, ateşlerde yanmaktır bence.Sokuldukça sokulasım gelir benim :)
cok doğru:)
tabiki katılmıyorum ,önceki aşklar öyleymiş,leyle ile mecnun ,aslı ile kerem vs.gibi yakıp kavuran,onlar soba ateşi gibi yakıyormuş
şimdiki sevdalar kalorifer ateşi gibi maalesef ısıtan ama yakmayan,uzaklaştığınız anda üşüten,bi yanınız ısınırken öbür yanınız ısınamayan,ilgilenmediğiniz yani kapattığınız anda buz kesen aşklar moda şimdi
bilemiyorum bulamadığımdan heralde :)sahi nasi bişi bu aşk?
Yorum Gönder